BİTKİ ÖRTÜSÜ ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN TÜRKİYE

BİTKİ ÖRTÜSÜ ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN TÜRKİYE 

Turkey, in Terms of Vegetation Features

1.Özet

Bu çalışma, Türkiye'nin doğal bitki örtüsünün geçmişten günümüze nasıl değiştiğini, bu değişimin sebeplerini ve mevcut durumu kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Türkiye'nin bitki örtüsü, tarihsel süreçte insan faaliyetlerinin (tarım, hayvancılık, odun ihtiyacı, yangınlar vb.) yoğun etkisine maruz kalmış, bu nedenle ormanlar tahrip olmuş ve asli yapısını büyük oranda kaybetmiştir.

Türkiye'nin doğal bitki örtüsünün değişiminde coğrafi konumu da önemli bir rol oynamıştır. Doğu ile Batı arasında köprü görevi gören ülke, tarih boyunca istilalara ve savaşlara sahne olmuş, bu da doğal çevre üzerinde büyük tahribatlara neden olmuştur. Çalışmada, bu tarihsel ve fiziksel etkenlerin bugünkü bitki dağılımı üzerindeki etkileri vurgulanmıştır.

Araştırma, Türkiye'deki bitki örtüsünü başlıca şu gruplar altında incelemektedir:

  1. Nemli Ormanlar: Genellikle Karadeniz ve Marmara bölgelerinin kuzey yamaçlarında bulunur. Kayın, göknar, ladin, kestane gibi nemcil türlerin baskın olduğu bu ormanlar çok katmanlı ve biyolojik çeşitlilik açısından zengindir.

  2. Yarı Nemli Ormanlar: Batı Karadeniz, Ege ve Akdeniz’in yüksek kesimlerinde yayılış gösterir. Sarıçam ve kestane gibi türler hakimdir.

  3. Kuru Ormanlar: İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, Akdeniz ve Ege'nin iç kesimlerinde bulunur. Kızılçam, karaçam ve çeşitli meşe türlerinden oluşur.

  4. Doğal Step Alanları: Orman tahribatı sonucu genişlemiş alanlardır. Gerçek doğal stepler Tuz Gölü çevresi ve Güneydoğu Anadolu’daki belirli bölgelerdir.

  5. Maki ve Psödomaki: Akdeniz iklim kuşağında yaygındır. Kızılçam ormanlarının tahrip olduğu alanlarda gelişmiştir. Arbutus, Quercus türleri, defne, mersin gibi türler karakteristiktir.

Çalışma, Türkiye’de akademik düzeyde bitki coğrafyası araştırmalarının tarihsel gelişimini, önemli yerli ve yabancı araştırmacıların katkılarını ve ülkenin farklı bölgelerinde yapılan bölgesel araştırmaları da kapsamlı şekilde sunmaktadır.

Değerlendirme;

Bu çalışma, Türkiye'nin bitki örtüsünü hem doğal unsurlar hem de insan etkileri bağlamında ele alarak oldukça kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Araştırmanın en dikkat çekici yönü, Türkiye'nin çok çeşitli iklim, yükselti ve topografik özelliklerine bağlı olarak şekillenen bitki formasyonlarını detaylı şekilde sınıflandırması ve bölgesel örneklerle açıklamasıdır. Çalışma, nemli ormanlardan kuru ormanlara, yarı nemli ormanlardan alpin bitkilere, step alanlarından maki ve psödomaki topluluklarına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi ele almaktadır.

Türkiye'nin bitki örtüsünün tarihsel süreç içinde özellikle insan faaliyetleri nedeniyle büyük ölçüde tahrip olduğu vurgulanmakta ve ormanların, yayılış alanlarının doğal koşullardan çok insan etkisine bağlı olarak değiştiği belirtilmektedir. Bu noktada çalışmanın bir diğer güçlü yönü, bitki örtüsü değişimlerinin tarihsel bağlamda değerlendirilmesidir. Ayrıca, araştırmada çok sayıda yerli ve yabancı bilim insanının çalışmaları, doktora ve doçentlik tezleri referans gösterilerek bilimsel dayanak güçlendirilmiştir.

Ancak çalışmanın bazı sınırlılıkları da bulunmaktadır. Öncelikle, metin ağırlıklı ve betimleyici bir yapıya sahip olup, harita, tablo ya da grafik gibi görsel destekleyici öğelere yer verilmemiştir. Bu durum, bilgilerin mekânsal dağılımını ve karşılaştırılmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca, verilerin güncelliği ve iklim değişikliği gibi son dönemde önem kazanan çevresel etkiler çalışmada yeterince ele alınmamıştır.

Sonuç olarak, bu çalışma Türkiye bitki coğrafyasına dair önemli bir başvuru kaynağı niteliği taşımaktadır. Coğrafi bölgelere göre ayrıntılı bitki örtüsü analizleriyle literatüre katkı sağlamakla birlikte, ileride yapılacak çalışmalarda verilerin görselleştirilmesi ve iklimsel değişkenliklerin etkisine daha fazla yer verilmesi önerilmektedir.

Güçlü Yönler ve Katkılar;

Bu çalışma, Türkiye’nin doğal bitki örtüsünü kapsamlı, bölgesel ve tarihi bağlamda ele alarak coğrafi ve ekolojik değerlendirmeler açısından önemli katkılar sağlamaktadır. Çalışmanın öne çıkan güçlü yönleri ve literatüre katkıları şu şekilde özetlenebilir:

  1. Bitki örtüsünün günümüzdeki durumunu değerlendirirken, tarihsel süreçte insan etkisinin (tarım, yakacak ihtiyacı, hayvancılık, savaşlar) rolüne dikkat çekilmiş ve bu faktörlerin Türkiye florasına olan uzun vadeli etkileri başarılı biçimde ortaya konmuştur.

  2. Bölgesel Detayların Zenginliği
    Türkiye’nin tüm coğrafi bölgeleri için bitki formasyonları ayrı ayrı ve ayrıntılı şekilde ele alınmıştır. Her bölgeye özgü nemli, yarı nemli ve kuru ormanların dağılımı ile step ve maki alanları ayrıntılarıyla sınıflandırılmıştır.

  1. Akademik Literatüre Katkı
    Bitki coğrafyası konusundaki önceki araştırmaları sistemli bir biçimde değerlendirerek, Türkiye'de bu alanda yapılan doktora ve doçentlik tezlerini de kapsam içine almış ve bu alandaki akademik sürekliliğe ışık tutmuştur.

  2. Coğrafi Konumun Etkisine Vurgu
    Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasında bir köprü olması nedeniyle sahip olduğu biyoçeşitliliğe özel vurgu yapılarak, bu konumun bitki örtüsüne katkısı bilimsel temellerle açıklanmıştır.

TÜRKİYE’DE GERÇEK SICAKLIKLARIN DAĞILIŞI İLE BİTKİ ÖRTÜSÜ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

RELATIONS BETWEEN ACTUAL TEMPERATURES DISTRIBUTION AND PLANT COVER IN TURKEY

2. Özet

Bu çalışma, Türkiye’de farklı bölgelerde ölçülen gerçek sıcaklık değerleri ile bitki örtüsü arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Ortalama sıcaklıkların bitki örtüsünü açıklamakta yetersiz kaldığı durumlarda, gün içinde üç zaman diliminde (07:00, 14:00, 21:00) ölçülen sıcaklık frekansları kullanılmıştır.

Çalışmada özellikle:

  • 0°C’nin altındaki sıcaklıklar (don tehlikesi),

  • 9-21°C arası sıcaklıklar (bitki gelişimi için en uygun değerler),

  • 30°C üzerindeki sıcaklıklar (buharlaşmayı artıran ve zararlı olabilecek sıcaklıklar)

    incelenmiş ve Türkiye’nin farklı bölgelerindeki dağılımları değerlendirilmiştir.

    Sonuçlar, bitki örtüsünün dağılışının yükselti, deniz etkisi, iklimsel özellikler ve sıcaklık frekanslarıyla yakından ilişkili olduğunu göstermiştir. Kıyı bölgelerinde sıcaklıklar daha ılımandır ve bitki örtüsü daha zengindir. İç ve yüksek bölgelerde ise düşük sıcaklıklar ve karasal iklim koşulları nedeniyle bitki çeşitliliği azalmakta, daha dayanıklı türler ön plana çıkmaktadır.

    Değerlendirme;

    Bu çalışma, Türkiye’nin farklı iklimsel ve topografik koşulları altındaki bitki örtüsünün dağılımını, sıcaklık verileri temelinde ele alarak oldukça önemli bir katkı sunmaktadır. Özellikle ortalama sıcaklıklar yerine, günün üç farklı saatinde (07:00, 14:00, 21:00) ölçülen gerçek sıcaklık frekanslarının dikkate alınması, bitki coğrafyası çalışmalarına daha detaylı ve

anlamlı bir bakış açısı kazandırmıştır. Böylece, bitki örtüsü ile sıcaklık arasında doğrudan ilişkilendirilebilecek kritik sıcaklık aralıkları (0°C altı, 9–21°C arası, 30°C üstü) üzerinden yapılan analizler, alanın özgün yönlerini ortaya koymuştur.

Çalışmanın en güçlü yönlerinden biri, Türkiye genelini kapsayan geniş ve uzun süreli meteorolojik veri seti kullanılarak yapılmış olmasıdır. Bu sayede elde edilen sonuçlar, ülke ölçeğinde genelleştirme yapılabilecek düzeyde güvenilir nitelik taşımaktadır. Ayrıca, sıcaklık dağılımına ilişkin haritaların bitki örtüsü haritalarıyla karşılaştırılması görsel olarak da güçlü bir analiz sunmuştur.

Bununla birlikte, çalışmanın bazı sınırlılıkları da bulunmaktadır. Öncelikle, bitki örtüsünün dağılışını etkileyen tek faktör sıcaklık değildir. Nem, yağış, toprak yapısı, insan etkisi gibi diğer çevresel faktörler değerlendirmeye katılmadığı için bulgular sıcaklıkla sınırlı bir çerçevede kalmıştır. Ayrıca, bitki örtüsü formasyonlar düzeyinde değerlendirilmiş, tür düzeyinde detaylı bir analiz yapılmamıştır. İstatistiksel analiz yöntemlerinin (örneğin korelasyon ya da regresyon modelleri) kullanılmamış olması da, sonuçların sayısal olarak desteklenmesini sınırlamıştır.

Genel olarak bu çalışma, Türkiye’deki bitki örtüsünün sıcaklıkla olan ilişkisini coğrafi açıdan değerlendiren önemli ve özgün bir araştırmadır. İlerleyen çalışmalarda, sıcaklıkla birlikte diğer iklim elemanlarının da dahil edildiği, daha kapsamlı analizlerle bu ilişkinin daha net ortaya konulması, hem bilimsel hem de uygulamalı açıdan fayda sağlayacaktır.

Güçlü Yönler ve Katkılar;

Bu çalışma, Türkiye'nin bitki örtüsünün dağılışını yalnızca iklimsel ortalamalara değil, günün farklı saatlerinde ölçülen gerçek sıcaklık değerlerine göre değerlendirmesi bakımından özgün bir nitelik taşımaktadır. Aşağıda çalışmanın güçlü yönleri ve literatüre katkıları sıralanmıştır:

  1. Yenilikçi Yöntem Kullanımı
    Ortalama sıcaklık değerleri yerine sabah (07:00), öğle (14:00) ve akşam (21:00) saatlerinde ölçülen sıcaklık frekanslarının dikkate alınması, bitki örtüsüne etkili olan gerçek sıcaklık koşullarının daha doğru biçimde analiz edilmesine olanak sağlamıştır.

  2. Coğrafi Karşılaştırma Olanakları
    Farklı bölgeler (Karadeniz, İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Doğu Anadolu) sıcaklık
    - frekans analizleri açısından karşılaştırılmış ve bu farklılıklara bağlı bitki örtüsü değişimleri başarılı biçimde açıklanmıştır.

  3. Görselleştirme ve Haritalama Desteği
    Elde edilen sıcaklık verilerinin coğrafi bilgi sistemleri (CBS) aracılığıyla haritalanması, bitki örtüsünün mekânsal olarak değerlendirilmesini kolaylaştırmış ve çalışmaya görsel bir güç kazandırmıştır.

  4. Bilimsel ve Uygulamalı Katkılar
    Çalışma, sadece teorik bilgi sunmakla kalmamış, aynı zamanda doğal kaynak yönetimi, tarım politikaları, orman planlaması ve ekolojik değerlendirme çalışmalarına doğrudan katkı sunabilecek veriler üretmiştir.


Yorumlar

Popüler Yayınlar